Hayatımızın idamesinde, insanların ve diğer canlıların kullandığı,
hayatımızın vazgeçilmezi olan her türlü maddelerin tüketiminde dikkatli
davranma, gerekli olduğu kadar kullanma, idareli tüketmeye tasarruf
diyoruz. 15 yıldır ekonomimiz hızla büyüdü. 2002’de, 2500 dolar civarında
olan milli gelirimiz, 11,000 dolar seviyelerine ulaştı, yıllardır en zengin
ülkeler konforunda yaşadık, lüks evlerimiz, lüks arabalarımız oldu. En dar
gelirlimizin evinde bile 2,3 tv,3,4 pahalı cep telefonu mevcut. Doğal kar sulu
içme suları olan Anadolu köylerimizdeki evlere bile damacana girdi, sahil
kentlerindeki, oteller dolu, tatili, dinlenmeyi, eğlenmeyi çok sevdik.
Bir şeyi ıskaladık; ekonomisi çok sağlam, çok zengin bir ülke değildik,
ekonomik büyümenin keyfini sürerken,çok çalışmayı ve tasarruf yapmayı ihmal
ettik. Bir de dış güçlerin boyun eğdirme çabasına karşı çıkınca olanlar oldu.
Şimdi Ne yapmalı?
Dinimize göre israf; yani gereğinden fazla tüketmek haramdır. Tabi ki
yöneticilerimiz, uzmanlarımız, ekonomi kurmayları, iktisat teknokratları
yapılması gerekenleri teker teker tespit edip uygulamaya koyacaklardır. Bu
dönemde hem devletimiz, hem de biz vatandaşlar olarak olabildiğince
tasarrufta bulunmamız sürece olumlu katkı sağlayacaktır.
Bu bağlamda;
1.İstisnalar dışında, kamudaki makam araçları kaldırılmalı, bir ilçede
Kaymakam ve Belediye Başkanının dışında makam aracı kullanılmamalıdır.
2.Kamu lojmanları, kamu dinlenme-eğlenme merkezleri, kamu lokalleri acilen
kapatılmalıdır.
3.Devletçe ödenen maaş ve özlük haklarda (en yükseğinden en düşüğüne maaş
alan tüm kamu çalışanlarında) % 15--20 gibi tenkis edilmelidir.
4. Kamu çalışanlarının bir takım özlük hakları (huzur hakkı, fazla mesai
ücreti, ek ders ücreti, döner sermaye ödemesi, yolluklar, doğum-ölüm yardımı
vs.) düzlüğe çıkana kadar rafa kaldırılmalıdır.
5.Toplu seyahatlerdeki (Belediye otobüsleri ve Trenlerdeki) tüm ücretsiz ya
da indirimli tarifeler kaldırılmalıdır.
6. 18 milyon öğrenciye verilen ücretsiz ders kitapları uygulaması
kaldırılmalı, taşımalı eğitimin çerçevesi oldukça daraltılmalıdır.
7.Özellikle en çok israfın yapıldığı kamu kurumlarında, enerji,
malzeme ve personel konularında tasarrufa azami dikkat edilmelidir.
8.Vergiler, gelirlerle doğru orantılı olmalı, asgari ücretli kadar vergi
ödemeyen avukat ve doktor olmamalıdır.
9. Vergilerde asla af olmamalı, vergisini ödemeyen mutlaka cezasını
görmelidir.
10. Her malın ve her hizmetin bir bedeli olduğu “Bedava” diye bir şeyin
olmadığı, “her bedava” nın bedelinin birileri tarafından mutlaka ödendiği
unutulmamalıdır.
11. En büyük gider kalemlerinden biri de sağlık harcamalarıdır. Sağlıkta
katkı payları, alınan hizmetle doğru orantılı olarak artırılmalı, sağlığına
dikkat etmediğinden, sigara, alkol vb. sağlığa zararlı maddeler kullandığından
sık sık rahatsızlanıp sağlık hizmeti almak zorunda kalan
kişilerin canı yanmalı, onların faturaları sağlığına dikkat edenlere
yüklenmemelidir.
12.Bazı kamu kurumlarınca zaman zaman 5 yıldızlı otellerde
seminer, çalıştay vb. etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinliklerin
verimliliği ve faturalarının nasıl ödendiği irdelenmeli, bu tür fantezi
ödemeler,devlet bütçesinden asla yapılmamalıdır.
13.15 yıllık istikrar döneminde iyi kazanan, servetine servet katan
şirketlerimiz, bu zorlu süreçte kâr limitlerini olabildiğince düşürmeli, alım
gücü düşen vatandaşa katkı sunmalıdır.
Millet olarak
darbeler, ekonomik krizler, depremler vs çok zor dönemler geçirdik, ayağında
çarığı bile olmayan dedelerimiz Çanakkale’de harikalar yarattılar. Birlik ve
beraberliğimizi koruduğumuz sürece üstesinden gelinemeyecek sorunumuz yoktur.
Şimdi devlet ve milletçe birlik olma, bu zorlu süreci dayanışma ile
atlatma zamanıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder