Milli Eğitim Bakanlığınca,3 Ağustos 2016 tarih ve 29790 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan yönetmelik ile sözleşmeli öğretmen alımının hangi usul ve
esaslara göre yapılacağı belirlenmiştir.. Öğretmen atamalarına ilişkin mevcut
düzenlemeler uyarınca gerek öğretmenliğe ilk atamada gerekse aday
öğretmenlikten asil öğretmenliğe geçişte sözlü sınavların uygulandığı
görülmektedir.
Sözlü sınav, Bakanlıkça sözlü sınav komisyonu oluşturulması öngörülen sözlü
sınav merkezlerinde yapılır. Söz konusu yönetmeliğe göre, “KPSS
sonucunda her alan için oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan
alandan başlamak üzere, alanlar için belirlenen kontenjan sayısının üç katı
aday sözlü sınava çağrılır.” Sözlü sınava katılmaya hak kazanan
adaylar, sözlü sınav komisyonunca yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Sözlü
sınavda 60 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılır ve sözleşmeli öğretmenliğe
atanmak üzere tercih yapma hakkına sahip olurlar.
Sözlü sınav konuları ve ağırlıkları:
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü: %25,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti: %25,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı: %25,
ç) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri: %25.
Ataması yapılan sözleşmeli öğretmenlerden sözleşme gereği dört yıllık
çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanlar, talepleri
halinde görev yaptıkları eğitim kurumunda öğretmen kadrolarına atanır. Öğretmen
kadrolarına atananlar, aynı yerde en az iki yıl daha görev yapar, bunlar
hakkında adaylık hükümleri uygulanmaz. Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşme
süreleri bir yıllık yapılır. Bir yılın sonunda sözleşmesi feshedilmeyenlerin
sözleşme süreleri takip eden yıl için de geçerlidir. Bu süre dört yılı geçemez
Öğretmenlik mesleğine girişte yapılan sözlü ya da yazılı sınavlarda amaç,
öğretmenlik mesleğine nitelikleri açısından en uygun adayların seçilmesi ve
atanmasıdır. Yüzbinlerce öğretmen adaylarımız kızacaklar ama, öğretmenlikte
yazılı sınav yanında sözlü sınav uygulaması geç kalınmış, kesinlikle
gereklidir, behemehal uygulanmalı, varsa aksaklıkları giderilerek uygulama
devam ettirilmelidir. Yönetmelikte yer alan sözlü sınav konularına
bakıldığında, sözlü sınavın amacı ve gerekliliği de, net bir şekilde
görülür.
Öğretmen adayının,
“a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, b)
İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, c) Bilimsel ve
teknolojik gelişmelere açıklığı, ç) Topluluk önünde temsil yeteneği ve
eğitimcilik nitelikleri”ni başka yöntemlerle, mesela nesnel test sınavlarıyla
ölçmek oldukça zor hatta imkânsızdır. Öğretmenlik, mesleğin icrası
sırasında her gün yüzlerce öğrenci ile iletişim içerisinde olması, öğrenciye
idol olması, öğrenciyi etkileme konumunda olması vb. nedenlerle diğer kamu
görevlerinden oldukça farklıdır. Sözlü sınavla kamu görevine kabul edilen,
Vergi Uzmanı, Gelir Uzmanı, Arşiv Uzmanı vb. birçok alanda sözlü sınav
uygulanmadan sadece test sınavla personel alımı yapıldığında çok sorun
çıkmayabilir. “İletişim becerisi, konuyu özetleme, ifade ve ikna, topluluk
önünde temsil yeteneği ” çok zayıf olan “muhtelif kamu uzmanları” görevini çok
fazla aksatmadan sürdürmesi imkan dahilinde iken işinin ekserisi iletişim,
ikna, özetleme, muhakeme vs. olan öğretmenin bu hususlarda sorun
yaşaması işini verimli yapmasına kesin olarak engel teşkil eder. Konuşma
bozukluğu (Kekemelik) engeli bulunan birisinin verimli öğretmenlik yapabilmesi
mümkün değildir.
Sonuç olarak
geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı yetiştirecek öğretmenlerimizin seçiminde,
onların akademik bilgi birikimlerinin yanında, iletişim becerileri,
özetleme, ifade ve ikna, topluluk önünde temsil yetenekleri vb. yönlerden de
yetkin olmalarına dikkat edilmelidir. Özellikle Okul öncesi ve sınıf
öğretmenliklerinde “evli ve çocuk sahibi olma” nın atamada avantaj sağlamasının
imkânları da değerlendirilebilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder