Cahil; Arapça kökenli bir kelime olup, öğrenim
görmemiş, okumamış, tecrübesiz, genç, toy, belli konularda yeterli bilgisi
olmayan… gibi manalara gelir. Eğitim imkânlarının alabildiğine geliştiği
günümüz dünyasında cahillik adeta bir tercih meselesidir. Cahilliği gidermenin
yolu da tabi ki eğitimdir, emek vermektir. Eğitimle ilgili darp-ı mesel haline
gelmiş deyimlerimiz vardır; ”her şeyin başı eğitim” ya da “eğitim şart” vb.
gibi.Eğitim, sabır ve emek isteyen
organize edilmiş, iyi değerlendirilmesi gereken uzun bir süreçtir. İmkân ve
şartları muvacehesinde iyi eğitim almak, bilgi, görgü ve kültürünü geliştirmek
her ferdin kendisine karşı görevlerinin başında gelir.
Eğitim,
“beşikten mezara kadar” devam eder, örgün eğitim kurumlarını tamamlamakla
eğitim sona ermez. Örgün eğitim kişiye, okuduğunu anlamaya yönelik bir alt yapı
ve okuma öğrenme tecessüsü kazandırır/kazandırmalıdır.Bu alt yapı yeterli değilse maalesef kitap
okumakla cehalet gitmez. Bu meyanda bir kişi en başta neyi nereden okuyacağını,
öğreneceğini bilmez. Okuduğunu anlayıp analiz edemez, sadece “papağan” gibi
birilerinin belki de bilimsellikten uzak, maksatlı, ideolojik sözlerini tekrar
eder durur. Dolayısıyla, “kitap okumanın cahilliği giderip gideremeyeceği”karinin (okuyan kişinin)ve okuduğu kitabın
keyfiyetine göre değişir. “İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil
kalması arasında hiçbir fark yoktur.” der Mark Twain.
Bir
kişinin her şeyi bilmesi zaten beklenemez.Bu nedenle “Herkes cahildir, sadece başka başka konularda.”Demiştir Will Rogers.
“
İnsanın, cahil olduğunu bilmesi bilgiye atılmış ilk adımdır.”demiştir Benjamin Disraeli.
Cahillik
sadece bilgi eksikliği değildir şüphesiz. Bilmediğinin farkında olmamaktır,
öğrenmek için çaba sarf etmemektir, bilgisizlikte körü körüne direnmek, her
şeyi bildiğini iddia etmek, apaçık hakikati inkâr etmektir adeta. Bu durum
eğitim görmeyenlerde görece daha çok olabileceği gibi, doktora derecesine sahip
kişilerde de görülebilir. “Bu kadar cehalet ancak eğitimle olur” diye ironik bir
deyimimiz bile vardır.
Cahillik,
kötü olan her şeyi içinde barındıran bir kavramdır. Hata yapmanın özüdür
cahilliktir,
Egoizm,
yani kendisinden başkasını düşünmemek cahilliktir.
Kendisine
hiç bakmayıp sürekli etrafındakileri eleştirmek cahilliktir.
Bilmediği
konularda bol bol “ahkâm kesmek”, bilmediğini bilmemek cahilliktir.
Yiyip,
içtiklerini, gezmelerini, konaklamalarını, markalı giysilerini, ev ortamını,
mahrem kalması gereken bilgi ve görsellerini sosyal medyada boy boy paylaşmak
cahilliktir.
“Paramı
istediğim gibi harcarım” mantığıyla kişiye ve topluma birçokzararı olan kumar oynamak, içki, uyuşturucu
kullanmak, at yarışı, spor toto-loto oynamak cahilliktir.
Bilinçsizce
tüketmek, bunca ihtiyaç sahibi varken israf etmek, kibirlenmek, gösteriş yapmak
cahilliktir. Sinir kontrolünü sağlayamayıp, bağırıp-çağırmak, küfretmek,
kabalaşmak, kendisine ve çevresine zarar vermek cahilliktir.
Her
gün sadece belirli köşe yazarlarını okuyup, serdedilen fikirlerin doğru olup
olmadığını bilmeden –araştırmadan, antitezlerinden bihaber,akşama kadar bu fikirleri papağan gibi
tekrarlayıp durmak cahilliktir.
Hayatında
bir günlük Tıp eğitimi olmadığı halde, çeyrek asırlık eğitimli uzman doktorları
beğenmemek, eleştirmek cahilliktir.
Eğitimin
tanımını yapamadığı halde öğretmenleri, eğitim sistemini, Dinin tanımını
bilmediği halde Diyaneti eleştirmek cahilliktir.
“Asgari
ücret ”in doğru yazılışını ve manasını bilmediği halde, asgari ücret hakkında
fikir beyan etmek cahilliktir.
İktisatla
ilgili bir makale bile okumamış, “Gayri Safi Milli Hasıla” danhabersiz iken, ülke ekonomisi hakkında
bilgiçlik taslamak cahilliktir.
Futbol
topuna hayatındahiç ayağı değmediği
halde, maçları izlerken, futbolculara ve antrenörlere küfürle karışık akıllar
vermek cahilliktir.
Kendi
ülkesinin seçimle göreve gelmiş liderine diktatör deyip, başka ülke
liderlerinin önünde “el pençe divan durmak” cahilliktir.
Çevreye,
canlılara, tabiata duyarlı olmamak, ihtiyacı olmadığı halde avlanmak
cahilliktir.
Her
konuda uzmanmış gibi sürekli konuşmak, sürekli kendisinden bahsetmek
cahilliktir.
Sosyal
medyada paylaşılan tüm bilgileri doğru olarak kabul edip anında paylaşmak
cahilliktir.
Sonuç;
‘’Cehalet
ne güzel lan, her şeyi biliyorsun.’’ (Albert Einstein),‘’Âlim bazı şeyleri
bilir, cahil her şeyi…’’ (Ahmet Hamdi Tanpınar) “Cahillerle tartışmaya
girmeyin, zira ben hiç yenemedim!”İmam
Gazali. Düşünürlerin sözlerinden de anlaşıldığı üzere, cahiller, bilgisiz
kimseler değillerdir. Cahil kimseler, bildikleri şeyi yanlış bilenler yani
bilgiyi yanlış anlayanlar, doğrusu söylense yanlış bilgide direnen, bilgisinin
doğruluğunu savunanlardır. Cahillik yanlış bilgidir. Yanlış bilgi beraberinde
suçu, günahı, hatayı ve birçok olumsuz vakayı peşinden getirir.
Aslında
en korkulacak insan modelidir bu; Cahil sıfatına eriştiği konumda, fikir
yürüttüğü konuyla ilgili olarak aslında dünyadan habersizdir, bir şey
bilmediğini de bilmediği için her şeyi yapma ve söyleme gücüne sahip olduğunu
zanneder. Bir konu hakkında bilgisi-eğitimi olmamasına rağmen o konu hakkında
yorum yapar. Kendisini geliştirmek için çaba sarf etmez, kendi doğrularını
mutlak doğru olarak kabul eder. Eleştiriye açık değildir. Çünkü o hata da yapmaz.
Konfüçyüs,“Bilen kişiyle dost ol, çünkü seni
aydınlatır. Bilgisiz kişiyle dost ol, çünkü sen onu aydınlatırsın. Bilmediğini
bilmeyenlerden hemen uzaklaş, çünkü onlar aptaldır, seni de aptallaştırır.”
vecizesiyle durumu ne güzel özetlemiştir,
Mevlana’mızın öğüdüyle bitirelim; “bir cahil
ile karşılaştığınızda yapmanız gereken tekşey“Cahilin yanında kitap gibi
sessiz ol”mak olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder