Evlenmenin gayelerinden biri de çocuk sahibi olmaktır. Zira Hz. Peygamber’in ifadesiyle çocuk, semeretü’l-kulûb (kalplerin meyvesi) ve kurretü’l-ayn’ (gözün nuru) dır. Onları helal kazançla beslemek, okutmak, terbiyeli ve ahlâklı yetiştirmek, zamanı gelince uygun bir eşle evlendirmek, koruyup kollamak, iyi birer insan olmaları için gerektiği kadar ilgilenmek, anne-babaların başlıca vazifelerindendir. Bu görevlerin ilkini ise çocuğa güzel bir isim vermek oluşturur. Çocuğa verilecek ismin, onun hayat çizgisinde büyük bir öneme haiz olduğunu hatırlayarak çocuklarımıza, inancımıza, kültürümüze, örf-adet ve geleneklerimize uygun ve güzel bir anlamı olan isimler vermeye dikkat etmeliyiz.
İsim Gerçekten Önemli mi?
“Bana ismini söyle, sana, ailenin kültür ve eğitim
düzeyi, inanç ve ideolojisini söyleyeyim” denilebilir. Aslında her ebeveyn,
çocuklarına isim verirken kendi dünya görüşleri ve bağlı oldukları değerler
sistemine göre bir isim vermeye çalışır. Çocuğa verilen isim öncelikle ailenin
( ebeveynin ) kültürel düzeyinin, ideolojik duruşunun, inanç ve değer algısının
göstergesidir. Türk olmakla gurur duymayan bir ailenin çocuğuna, Hakan,
Alparslan, Selçuk, Oğuz, Fatih vb. isimler koyması beklenemeyeceği gibi, inanç
değeri olmayan ebeveynlerin de çocuklarına Yasin, Elif, Kevser, Abdullah Furkan
vb. dini çağrışım yapan isimleri koyma ihtimalleri oldukça düşüktür. Ülkemizde
özellikle 1980 öncesi dönemde ideolojik reflekslerle, Umut, Barış, Deniz, Özgür,
Özlem, Devrim, Uygar, Nazım, Piraye, Ulaş, Eylem, Mahir, Kurtuluş, vb. isimleri
ön plana çıkmıştır.
İsim çok önemlidir. İsim, kimliktir; isim aileyi
anlatır, ailenin hangi kültüre, hangi değerler sistemine bağlı olduğu hakkında
epeyce fikir verir. Yine konunun uzmanları, isimlerin kişiler üzerinde önemli
bir etkisinin olduğunu ifade etmektedirler. Çocuğa isim verirken, ona verilecek
ismin, onun şahsiyet ve mizacını etkileyebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Kelimelerin titreşimleri madde üzerinde tesire sahiptir. Çocuğa anlamı kötü
isim verildiğinde, sürekli onun seslendirilmesinden kaynaklanan titreşimler de
kendisini negatif olarak etkileyebilir. Nitekim halk arasında «ismiyle müsemmâ
olmak» deyimi vardır. Bu; insanlara
verilen isimlerin, o kişiler üzerinde tesirlerinin ve yansımalarının olduğunu
ifade eden bir deyimdir.
Güzel İsim
Ne demektir?
Canlı, cansız bütün varlıkları ve kavramları
karşılayan, onları ifade etmemizi sağlayan kelimelere isim denilmektedir. Dinen
haram ya da mekruh olarak görülmeyen isimlerin konulması mubahtır.
İyilikleriyle anılan, insanlığa, memlekete ve dine büyük hizmetleri dokunmuş,
erdem ve ilim sahibi tarihi şahsiyetlerin, dînî ve millî değerlerimizi yansıtan
Ebûbekir, Ömer, Osman, Ali gibi Hulefâ-i Râşidîn’in isimleri, Mus‘ab, Muâz gibi
sahâbe isimlerini; Fatih, Selâhaddîn, Alparslan,Selçuk gibi tarihi
kahramanlarımızın isimleri güzel isim olarak vasıflandırılabilir. İsmin manası
da güzel olmalı zira Hz. Peygamber
“isyankâr” anlamına gelen Âsiye adındaki bir kızın ismini Cemîle, “elem,
keder” anlamına gelen Hazn adlı bir sahâbînin adını da Münzir olarak
değiştirdiği bilinmektedir.
İsim koyarken Nelere Dikkat Edilmeli?
1.İsim anlam bakımından olumsuzluklar
barındırmamalıdır. Bebeğinize isim seçerken, onun bu ismi bir ömür boyu
taşıyacağını aklınızdan çıkarmamalıyız. Bu nedenle isminin anlamının manidar ve
güzel olması, bebeğe ayrı bir değer katacağı unutulmamalıdır.
2.Tarihi süreçte Türklere ve Müslümanlara düşmanlık
etmiş, zarar vermiş şahsiyetlerin isimlerinden kaçınmalıdır.
3.Telaffuzu zor olan isimlerden uzak durmalıdır.
Zira söylenişi zor olan bir isim ömür boyu isim sahibine sıkıntı çıkarması
muhtemeldir.
4.İnsanlar arasında hoş görülmeyen, ileride alay
konusu olabilecek isimler konulmamalıdır.
5.”Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur’an’da
bulunması gerektiği” yanılgısına düşülmemelidir. Yüz binden fazla Ashaptan
Hazret-i Zeyd hariç, hiçbirinin ismi Kur’an’da geçmez. Kur’an-ı kerimde geçen
her kelimeyi, sırf Kur’an’da geçtiği için çocuğa isim olarak koymak, yanlış olur. Çünkü Kur’an-ı kerimde güzel
isimlerin yanında kâfirlerin isimleri de vardır. En başta şeytan var, İblis
var, Hannas vardır. Kâfirlerden Karun, Haman vardır. Peygamberimizin düşmanı
Ebu Leheb’in ismi vardır. Bu isimleri koymak doğru değildir.
6.Allah’a has olan isimler (Allah,Rahman) başkasına
isim olarak verilemez. Fakat Yüce Allah’ın sıfatları isim olarak verilebilir.
Mesela; Kerîm, Halîm, Kadir, gibi kelimeleri insanlara isim olarak vermek
caizdir. Ancak bu isimlerin başına bir (Abd=kul) kelimesi ilave edilerek
söylemek ise daha doğrudur. Örneğin Kerim yerine Abdülkerim(Kerim olan Allah’ın
kulu), Samed yerine Abdüssamed gibi…
Hangi İsimler Konulmaz?
1.Yüce Allah’a özel olan bir isimle çocuğu
isimlendirmek, çocuğa El Halik (Yaratıcı) el Razzak (rızık verici) Rab, Rahman
gibi isimleri vermek caiz değildir.
2. İnsanı büyüklenmeye ya da gurura sevk edebilecek
isimlerden de kaçınmalıdır.
3. Güzel bir mana ve muhtevaya sahip olmadığı halde
genelde popüler kültürün etkisiyle verilen(Oylum, Kıvılcım, Petek, Pırıl, Bora,
Ege, Demir ,Irmak ,Anka, Andaç, Ayben, Doruk, Salkım, Nalan, Kaya, Savaş,Yaprak,Yağmur,Ege,Hülya,Rüzgar,Kuzey,Damla,Kumsal,Irmak,Pınar,Su,Toprak,Sarp,Derinsu,
Eylül,Eylem….vb) isimlerden de kaçınmalıdır. Hz. peygamber, ateş parçası demek
olan (Cemre) ismini, anlamı güzel kız demek olan (cemile) ile, Harp ismini de
Hasan’la değiştirmiştir.
4.Aşkm, Arzum, Okşan, Alev, Buse, Öptüm, Tutku, Afet
vb. cinselliği çağrıştıran isimler verilmemelidir.
5.İsim verilirken bebeğin sadece bebeklik anı değil,
60-70 yıl sonrası, Büyükanne ve Büyük babalık dönmeleri de dikkate alınmalıdır.
Ece Nur, Bengisu, Berke can, Buse, Biricik, Demet, Ece, Ecem, Elçin, Ezgi,
Gonca, İrem, Pelinsu, Pırıltı vb. isimler, Büyükanne ve Büyük babalarda hoş
durmayacağı ortadadır.
6. Allah’tan başkasına kulluk mânası taşıyan
isimleri ad olarak koymak haram sayılmıştır. Nitekim Hz. Peygamber, Abdülkâ‘be
(Kâ‘be’nin kulu) adlı birinin ismini değiştirmiştir. Allaha’a mahsus olan
isimlerin (esma-i hüsna), “abd” kelimesiyle birlikte olmaksızın insanlar için
kullanılması tasvip edilmemiştir
7.
Putperestliği andıran ve İslâm âdâbına uymayan adların verilmesi uygun
görülmemiş, Örneğin; peygamberimizin, (Uzza: putun kulu) anlamında olan
(Abdu’l-uzza)’yı, Allah’ın kulu manasına gelen (Abdullah) ile değiştirdiği
bilinmektedir.
İsim Nasıl Konulur?
Çocuk, isim
koyacak kişinin kucağına verilir. Kişi abdestli bir şekilde kıbleye döner
çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okur ve üç kere çocuğun sağ ve
sol kulaklarına ismini tekrar eder. Çocuğa isim koyulduktan sonra hayırlı
bereketli bir ömrü olması için duada bulunulmalıdır. Peygamberimiz ismini
koyduğu bir çocuk için, “Ya Rabbi bu çocuğu hayırlı ve salihlerden eyle ve onun
güzel bir şekilde yetişmesini sağla” diye dua etmiştir.
Sonuç;
Yeni doğan çocuğa, manası ve telaffuzu güzel,
değerlerimizle mütenasip isim koymak önemli bir husus, ebeveynin çocuğuna karşı
ilk önemli vazifesidir. Yeni doğan çocuğa isim koymada birinci derecede hak,
görev ve sorumluluk, onu 9 aydır özlemle bekleyen anne-babanın olduğu
unutulmamalıdır. Aile büyükleri bu konuda genç ebeveynlere asla baskı
uygulamamalıdırlar. Anne-babalar bu konuda bilgi ve tecrübesine güvendikleri
tanıdıklarla istişare edebilirler, aile büyüklerinin görüş ve tavsiyelerini
alabilirler ancak bu mühim görev ve hakkı başkasına ihale etmemeli son sözü
mutlaka kendileri söylemelidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder