Türk Dil Kurumuna göre “Göz Hakkı”; “görülüp de
imrenilecek yiyeceklerden, görenlere verilen pay” olarak tanımlanmıştır.
Geleneklerimizde özellikle yol kenarlarında bulunan ve
yoldan geçenlerin gördüğü meyvelerden yemenin hakkımız (göz hakkı) olduğuna
dair oldukça yaygınlaşmış bir yanlış inanış/uygulama vardır. Ülkemizde bazı
marketler de zaman zaman marketin bir köşesinde, çocuklar için
ücretsiz göz hakkı reyonu oluşturmuşlar, çocuklara ücretsiz meyve ikramında
bulunmaktadırlar.
(https://www.trthaber.com/haber/yasam/cocuklara-goz-hakki-meyve-reyonu-584566.html)
Yolda yürürken, yol kenarındaki bir arazide bulunan
meyveleri, canımızın çekmesi iddiasıyla sahibinden izinsiz yiyebilir
miyiz? Göz hakkını meşru görenlere göre evet. Hâlbuki ne din ne de hukuk
sistemi kişilere başkasının ağacından ücretsiz meyve yeme hakkı vermemektedir.
İslam’da zengin kişinin malını ihtiyacı olan bir
başkası ile paylaşması erdemli bir davranış olarak nitelendirilmiş, zekât ve
sadaka vb. kurumlar aracılığıyla yoksullara yardım edilmesi, malların yoksul
insanlarla paylaşması teşvik edilmiştir.
Bu nedenle mâlikin, sahibi olduğu yiyecek içeceklerden
çocuklara, hatta yetişkin insanlara ikram etmesi, ahlaken ve dinen çok güzel,
erdemli bir davranıştır. Ama bu tek taraflı, sadece mâlik tarafından
yapılabilecek bir tasarruftur. Mâlikin, rızası, bilgisi, onayı olmaksızın göz
hakkı ya da başka adlarla başkasına ait bir maldan az da olsa almak/yemek hem
dinen hem hukuken hırsızlıktır, haramdır, cezai müeyyide
gerektirir. Göz hakkının meşru olarak görülmesi, mantıken de çok
sıkıntılıdır. Zira neredeki, hangi ürünlerden, ne kadar, kaç defa yenilebilir?
Bir ölçüsü bir hesabı yoktur, bir sınırı belirlenmemiştir. Bu durum toplumda
kaosun oluşmasına, kavgalara, düşmanlıklara neden olur. Satıp geçimini temin
edeceği, bahçesinde bulunan meyvesinin, sebzesinin “göz hakkı” mantığıyla
tamamen alındığını (çalındığını) gören birey ne düşünür? Bazı marketlerin iyi
niyetle oluşturdukları “göz hakkı” meyve reyonlarının ismi göz hakkı
reyonu yerine “çocuklara ikram reyonu” olarak değiştirilmesi faydalı olacaktır.
Zira göz hakkı reyonundan ücretini ödemeden meyve alan çocuk zamanla bunu
müktesep hak olarak görebilir ve meyve/yiyecek/içecek bulunan her yerde bunu
bekleyebilir, deneyebilir.
Rivayete göre, Kanuni Sultan Süleyman çıktığı seferlerin
birinde bir asker bağdan geçerken gördüğü üzümleri canı çekmiş, bir salkım üzüm
almıştır. Karşılığında ise dala bir para kesesi asmıştır. Ordunun mola verdiği
bir sırada bir köylü padişahı ısrarla görmek istemiş, Kanuni’nin huzurunda
köylü, asma dalında bir para kesesi bulduğunu içini açınca koparılan üzümün
parasını bulduğunu söylemiştir. Ayrıca köylü, Kanuni’nin ordusunda bu kadar
erdemli bir askere sahip olduğu için tebrik etmek istediğini ifade etmiştir.
Kanuni’nin bu işin faili askerin bulunmasını emretmesi üzerine huzura getirilen
askere parası verilmiş olsa bile; Kanuni, sahibinden habersiz mal almanın uygun
olmadığını söyleyerek askeri azarlamış ve ordudan uzaklaştırılmasını
emretmiştir. Askerin mükâfatlandırılmasını bekleyen köylü ise şaşkınlıkla
askerin neden cezalandırıldığını sorunca Kanuni, haram lokma yiyen bir askerle
zafer kazanılmayacağını, üzümün bedelini dala bırakmasaydı canını zor
kurtaracağını ifade etmiştir.
Türk Ceza Kanununun 141. maddesinde, “Zilyedinin
rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir
yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası verileceği” hükme bağlanmıştır. Komşunun
bahçesinden birkaç meyve alınıp yenilmesi, mâlikin rızası yok ise hırsızlık
suçunu oluşturacağında şüphe yoktur, hukuken suçtur, dinen haramdır.
Burada hem dinen hem de hukuken
sorumluluğu düşürecek tek olgu mâlikin rızasıdır. Aksi halde göz hakkı, “kul
hakkı” na dönüşür, haram yenilmiş olur.
Sonuç olarak yetişkinler çocuklarını iyi eğitmeli, izni olmaksızın başkasının en küçük malının dahi alınamayacağını bunun hukuken suç, dinen de haram olduğunu anlatmalı, öğretmelidirler. Bu konuda özellikle ebeveynlerin ve öğretmenlerin büyük sorumlulukları olduğu unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder